Ankara'da yine huzurumuza, kardeşliğimize, ekmeğimize ve masum insanlara yönelik hain bir saldırı gerçekleşti. 20 Ekim’de Ankara Garı önünde meydana gelen patlamayı unuttuk derken 17 Şubat’ta başkentimiz bir başka patlamayla sarsıldı. Üstelik bu patlamada hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın birçoğu Etimesgut ve Eryaman’da ikamet ediyorlardı. Kaybettiklerimizin acısı dinmeden bu kez Kızılay-Güvenpark’ta savunmasız insanlar hayatını kaybetti. Evine, sevdiklerine gitmeye çalışan otobüs duraklarında, otobüslerde kendi halinde savunmasız, vatandaşlara yönelik bombalı saldırı düzenlendi. Masum insanlar şehit edildi.Ne olduğunu anlamadan, düşmanlarının kim olduğunu bilmeden şehit oldular. Millet olarak, öfkemizi ve taşan sabrımızı kont-rol altına almakta zorlanıyoruz. Biz bu yaşananların sivil canların hesabını, bedelini, kardeşliğimize zarar vermeyecek şekilde suçlulara sormalıyız. Ülkemizde, masum insanlara uzanan hain elleri kırmalıyız. Türkiye teröre dün boyun eğmedi bugün de boyun eğmeyecek. Türkiye teröre yenilmeyecek. Bu halkın öfkesi ve kardeşlik duyguları terörü yenecek.
Bir masum cana kıyan, bütün insanlığı öldürmüş olur. Bu alçak ve hain saldırının hiçbir izahı olamaz. Millet olarak; acımız, yasımız, teröre karşı tavrımız ortaktır. Toplum olarak vicdanımızı derinden yaralayan terör saldırıları karşısında dik duruşumuz asla bozulmayacaktır. Bu ve benzer saldırılar, bizleri ve vatandaşlarımızı yıldıramayacaktır. Sivil masum insanlar üzerinden ülkemizi hedef alan terör saldırısını nefretle kınıyor, bombalı saldırıda hayatını kaybedenlere Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Artık hep birlikte analar ağlamasın istiyoruz.
ANKARA YASA BÜRÜNDÜ
20 Ekim günü meydana gelen patlamada 109 vatandaşını kaybeden Ankara, 17 Şubat’ta ise 29 vatandaşını daha kaybetti. Şubat’ın üzerinden 1 ay geçmemişti ki, bu kez Ankara’nın kalbinde meydana gelen, Kızılay-Güvenpark’ta ki patlama ile şu ana kadar açıklananan sayıya göre 37 vatandaşını daha kaybetti. Bu kayıplar, verdiğimiz şehitler daha nereye kadar gidecek? Ne zamana kadar devam edecek? Bunların sonu yok mu? Elbette hiç birimiz bilmiyor bu soruların cevaplarını. Ama bildiğimiz birşey var. Ankara artık güvenli değil. Yaşadığımız, nefes aldığımız, hayat bulduğumuz başkentimiz eski günlerini arıyor.
Haziran ve Kasım ayında yapılan seçimlerden bu yana Ankara’nın ekonomisi iyiye doğru gitmiyordu. Esnafların durumu iyi değil, bölge-mizde ise ekonominin temelini oluşturan inşaat sektöründe ise işler gittikçe zorlaşıyordu. Tüm bu sıkıntıların üstüne terörü de eklediğimiz zaman artık Ankara yaşanamaz hale geldi. 5 ay içerisinde meydana gelen 3 patlama ile Ankara derin bir yara aldı. Ekonomisiyle, sosyal yaşamıyla, huzuru ve güvenliği ile... Ankaralılar, hergün gelen şehit haberlerine alışmıştı. Alışmıştı ama son patlamalar artık herkesin canına tak etti. Komşusunu kaybeden, yeğenini, arkadaşını patlamalarda yitiren, tanıdıklarını ölenlerin isimleri arasında gördükçe kahrolan Ankaralıların yüzleri gülmüyor artık. Bugün sokağa çıktığımız zaman, herhangi bir alışveriş merkezine gittiğimiz zaman, mutlaka uğrak yerlerimizden olan Kızılay Meydanı’na gittiğimiz zaman görüyoruz ki Ankaralının içi kan ağlıyor. Nasıl gülebilir ki?
Hiç kimse normal hayatında değil. İşine gidi- yor, geliyor ama mutsuz. Otobüse, minibüse, metroya biniyor ama bir yandan da korkuyor. Sosyal yaşamın asgariye indiği başkentimizde bugün birçok etkinlik iptal edilmiş durumda. Normal bir hayat yok. Normalleşmek istiyoruz ama huzur ve güvenli bir ortama ihtiyaç duyuyoruz. Ankara sahibini arıyor, insanlarımız hiç kimse ölmesin istiyor. En önemlisi terörün bitmesini istiyor. Ankara artık huzur istiyor. |