|
||
![]() |
HAZRET-İ EBÛBEKİR'İN CÖMERTLİĞİ | |
Süleyman Göksu | ||
suleymangoksu@gmail.com | ||
Bir gün Hazret-i Ebubekir ve Hazret-i Ali radıyallahü anhümâ mescidde Resulullah’ın huzurunda iken, bir kimse mescide girip selam verdikten sonra Hazret-i Ali’yi görünce, gayet mahzun olup yüzü sarardı. Hazret-i Ebubekir radıyallahü anh onun bu haline hayret etti. Namaz kıldıktan sonra, Hazret-i Ali’ye sordu: “Yâ Ali, bu kimse mescide girip seni görünce gayet mahzun oldu, benzi sarardı, hikmeti nedir?” Hazret-i Ali radıyallahü anh dedi ki: “Bu kimse bana yirmi bin akçe borçludur. Onun için elem çekti.” Hazret-i Ebubekir onu çağırıp “Hazret-i Ali’ye borcun olan yirmi bin akçeyi niçin vermezsin?” dedi. O adam dedi ki: “Ya Sıddık! Allah hakkı için kudretim yoktur ki vereyim. Yoksa bir gün geciktirmezdim.” Hazret-i Ebubekir, Kur’an-ı Azim’e hürmetinden ve son derece de cömertliğinden dedi ki: “Eğer Fatiha Suresini yarısına kadar okuyup, sevabını bana bağışlar isen, borcunu ben öderim.” O da kabul edip, güzel ses ve tecvidiyle Fatiha’yı yarısına kadar okudu. Hazret-i Ebubekir buyurdu ki: “Eğer tamamını okursan, yirmi bin akçe daha vereyim.” O da Fatiha Suresinin tamamını okudu. Hazret-i Ebubekir radıyallahü anh da tam kırk bin akçe verdi, bu azdır diye özür diledi. (Menakıb-ı Çeharyar-i Güzin) |
||
Etiketler: HAZRETİ, EBÛBEKİRİN, CÖMERTLİĞİ |
|