Kırım Tatar asıllı biri olarak, 27 Aralık tarihinde Kırım’da başlayan Rus işgalini ibretle ve tedirginlikle izliyorum. 300 binden fazla soydaşımız, Kırım’da bu tedirginliği fazlasıyla yaşıyor. Bugüne kadar Mısır’da, Çeçenistan’da, Suriye’de, Afganistan, Azerbaycan ve burada sayamayacağım ülkelerde Türklere, Türk asıllı soydaşlarımıza yapılan zulüm ve eziyetler karşısında sesini gür bir şekilde çıkaran ülkemizin de Kırım’da yaşananlara sessiz kalmamasını bekliyorum.

   Kırım’dan gelen seslere lütfen kulak verelim diyorum.

   Geçtiğimiz hafta sonu, Kızılay-Güvenpark’ta Türkiye’nin dört bir yanından gelen Kırım Türkleri ile “Türkiye Kırım’a Ses Ver” mitingine katıldım.

   “Rusya Kırım’dan Defol”, “Dün Stalin, Bugün Putin”, “Kırım Tatar Halkı Teslim Olmayacak”, “Millet! Vatan! Kırım!” sloganlarının atıldığı mitingde Kırım’da süregelen Rus İşgali protesto edildi. Türkiye’nin ve dünyanın bu işgale duyarsız kalmaması istendi.

   Şimdi sizlerle, Kırım’da yaşayan bir öğretmenimizin; burada üniversitede öğretim görevlisi olarak görev yapan öğretmen arkadaşımın duygularını sizlerle paylaşmak istiyorum. Ümit ediyorum ki, Kırım hakkında bilgisi olmayan, orada yaşananların farkına varmayanların bir nebze de olsa dikkatini çekebilirim diye düşünüyorum.

   Kırım’dan gönderilen ve şu an orada yaşananları birebir özetleyen bu yazıyı sizlerle olduğu gibi değiştirmeden paylaşıyorum. Yazıyı gönderen öğretmenimiz Leyla Seydametova’ya buradan teşekkürlerimi sunuyorum.

             İNKLAP – BU NE ACABA...

"İnklap – bu kardeşler savaşı, kan ve dağınlık... ama inklap bu değişme.

1917 yılda Lenin kendi yapan inklabi hakkında böyle yazmıştı ‘Hükkümet ayak dibinde kaldı, bize onu yalnız erden almaya kalmıştı’. Bu inklabın da sonu geldi... çok güçlü bir devlet bir anda yok oldu ve onların yerine 15 tane ayrı mustakil devletler geldi...artık yollar ayrı diye sandılar.. her kez kendi hanlıklarını kurmaya başladı...

Bu kısa zamanda Ukrayna iki inklabı yaşadı. 2004 yılında Ukrayna milleti ‘Portakal inklabından’ sonra kendi liderlerle çok bir gurur duydular, ama halk kandırıldı ve hiç bir değişmeler ülkede değişmedi...

Bizim kırım tatar milletimizde ‘Portakal inklabı’ olaylarında eski prezident V. Yuşekoya çok destek verdiler, ama halkımız kendi hayallara yakınlaşmadı. Kırım devletini dikeyemedi ve kendi hayallara erişmediler. Bir adım bile kırım iyiliği için hükkümet tarafından yapılmadı ne yazık. Kırım hükkümetinde kırım tatar uzmanları gid gide azlaşa edi ve V. Yanukoviç geldikten sonra devam edildi ve sıfırlandı. Ukrayna devleti 2004 yılında çok güzel bir fikir ile dikilmeye başladı, ama iç savaşları ve siyasi liderlerin hırsları halk hayalini yer dibine gömdü. Ve bu iç savaşı üstünde yeni seçimlerde mafyayı hükkümete gidirdi. Ne gördük biz bu yeni hükkümetten bir taraftan rüşvet ve iş aşadamları dikmiş işlerini mafya eline geçmeye başladı. Küçük bir toplumu müthis zenginleşti, ama milletin büyük kısmı gid gide fakirleşiyor.

Ukrayna milleti bu özel bir halk. Çok şeye sabırla katlanıyor, ama onun gururuna basınca o birlik olup ayağa kalkıyor. Bunu da ‘Maydan’ bütün dünya gösterdi. 3 ay birlik olup kışın kıyamedinde bütün zorluklara dayanıp biz bu hırsız hükkümetini yok ettik. Kiyev de ki Maydanda yalnız ukraynılar değildi, bütün ukraynada yaşayan haklar ayağa kalktı: tatarlar, ruslar, yağudiler, ermeniler..100 insana yakın vatandaşımız elak oldu. Şehitlere için bütün Ukrayna dua ett. Millet inandı biz beraberlikte bir şeyler yapabiliriz ve yeni Ukraynayi geriden dikleyebiliriz. Ukrayna halkı Maydan lidelere sadece bir iddia verdi – yeni hükkümet profesyonel ve hirsız olmasın. Siyasi meydanında yeni ve eski politikler... yeni ve eski suratlar. Tabi ki bir işler yapılmaya başladı... ben de hükümette ki bazı eski-yeni suratları beğenmiyorum... ama şimdilik başka çaremiz yok. Bugünkü başbakanımız A. Yazenyuk bu yeni dikilmeş hükkümeti intihar pilotu olarak adını verdi ve çok haklı... Büjede para yok... eski cumhurbaşkan V. Yanukoviç şimdilik bildiğimize göre 12 milyar dolar ğlkeden yani ukrayın milletinden çaldı.. bu bildihimiz faktlar, ama ne kadar miktarda gerçekten çalınmış sadece kendisi ve bankacılar bilir. Bu zor durumda geldiği hükümet 40 yaşındaki genç başbakanla çalışmaya başladı. Bütün dünya onlara kol tutmaya başladı ve destek vermeye söz verdi.

Ukraynadaki ‘Maydan’ dünyaya, özellikle Rusyaya mustakillik nasıl dikleniyor gösterdi ve tabi ki bu orenek bomba gibi komşu ülkede de olabilirdi. İnsanlarin dünya görüşleri değişti ve bunu durdurmak için V. Putin askerleri Kırıma soktu ve şimdilik bizim ülkemiz, özellikle Kırım çok zor hem siyasi hem de economik durumda kaldı.

Birinci satırlarda kırım tatar halkı hep demokrasi pozisyonda durduğunda bahsettim, ama bu demokrasi güçleri ne yazıkki hiç bir adım tatarların hayatların daha iyi resmileştirip ve onlara kendi millet aftonomisi vermedi. Kısacası kırım tatarları herkez ciddi kabul etmedi ve hükkümet diklenmesinden uzak tuttular ve şimdilik bu büyük hata onların öğüne çıktı. Herdayım kim gelmessede hükkümet başına tatarları sadece kullanıyordu ve hükkümet işine sokmadı. Bu davranışlar, ve Kırım içinde sadece ruslara ve ukraynılara desteklendikleri için Kırım hükkümetinde 5 kolona yaratıldı. Benin ne demek istediğim – ukrayna hükkmeti tatarlara güvenmediği için ve onları yönetime sokmadığı için bu duruma geldiler. Çünkü ukrayna halkı meydanda kendi mustakkiliğini ve hükkümetini desteklendiği zaman burada ki Kırım liderleri devamlı Rusya Federasyonuna gidip Kırımda bu vaziyeti yapmaya için danışmak için gidip geldiler.

Ama bu 5 kolona yalnız başka milletlerin içinde olsaydı... ne yazıkki bizim içimizde onlar var. Ve bu çok zor günlerde birlik olmaya geriktiği zamanlar onlar da Kremilin (Rusya Federasyonun) buyuklarını yapıyor ve devamlı Moskovaya danışmaya gidiyor. Buda bizim birliğimize çok tesir ediyor na yazık.

Burda rusların menfaatini kurumak için rus askerleri girdi. Bizim menfatımızı kim korçaşar acaba... Kırım tatar çok zor durumda, bazı eksperler (Portnikov) kırım tatarlar yeni bir diskriminasyona ve genazıte uğracağına söylüyor ve bütün milletleri kırım tatarlara destek olmaya çağrıyor.  Şu an biz sadece deneklerimizin ve Türkiye Cumhuretin desteğini görüyoruz .. dünya bizim durumuzu ciddi göze almıyor. Herkez bu günlerde bize destek çıkanlara çok teşekkür ederim... Ben Türkiyede ki olayları da takip ediyorum o sebepten benim minaptarlığım boş yerde doğmadı.

Şimdi burda kırım tatarlar çok zor durumdalar... her yerden provakosyon yapabilirler ve sonu ne olacak şimdilik belli değil.

Şimdi kendi duygularımla bahs etmeye istiyorum. Ben üniverse de öğretmen görevlisiyim ve benim en birinci görevim talebelere bilgi vermek. 27 Şubat günü ben saat 7 işime evden çıktım, dolmuşa bindim ve orda Kırımda bir şeyler başladı diye duymaya başladım. Dolmuş bir başka yola döndü ve bir cadde dolu polis gördüm. İşe gelince ilk gelen haber Kırımda hükkümet binalar silahlı adamlar almış. Öğrenciler, hocalar hepsi paniğe kapıldı. Nasıl dersleri geçirdim yalnız ben ve Allahım bilir. Eve dönünce bu askerleri ve tankları kendi gözlerim ile gördüm. Panik daha fazlaştı. Hepimiz TV ve internete kapıştık. Haberleri takip etmeye başladık... Korkunç haberler geliyordu her yerden. Tahmin ederim ne ise dünyada bu agresiyanın ciddi ve tehlikeli olduğunu anladı ve bir çözümünü bulabileceklerini bekliyoruz .

Kırım halkı neticesini sabırla bekliyor."