19 MAYIS: Ülküyle Yoğrulmuş Bir Dirilişin Destanı
Bir milletin kaderini değiştiren günlerden biridir 19 Mayıs. Yalnızca takvim yapraklarında yer alan bir tarih değil; bağımsızlık ateşinin yakıldığı, ümitle yoğrulmuş bir direnişin başlangıcıdır.

Resul CEYLAN
resulceylan1040@gmail.com -Bir milletin kaderini değiştiren günlerden biridir 19 Mayıs. Yalnızca takvim yapraklarında yer alan bir tarih değil; bağımsızlık ateşinin yakıldığı, ümitle yoğrulmuş bir direnişin başlangıcıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı bu anlamlı gün, esaretin reddi; istiklalin ve istikbalin ilanıdır.
Atatürk, bu kıymetli günü “Gençliğe armağan” ederken yalnızca bir jestte bulunmamış; bu toprakların geleceğini kime emanet ettiğini açıkça göstermiştir. Çünkü O, gençliği sadece bir yaş değil, bir davaya inanmış, ülkesini seven, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir nesil olarak tanımlamıştır.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti varsa; Samsun’dan başlayan o yolculukta yürüyenler, cepheden cepheye koşanlar, “Ya istiklâl ya ölüm” diyenler sayesinde vardır. Gazi Paşa’nın silah arkadaşları, sadece savaş meydanlarının değil, milletin gönlünde de ölümsüzleşmiş kahramanlardır. Onlar, ülküye adanmış yüreklerin timsalidir.
19 Mayıs, yalnızca bir kurtuluşun başlangıcı değil; aynı zamanda bir ülkünün doğumudur. Atatürk ve arkadaşları, bu millete sadece bir toprak parçası değil, bir ideal bıraktılar. Bu idealin adı: Bağımsızlık, milli egemenlik ve çağdaşlık. İşte bu yüzden 19 Mayıs, geçmişe bir saygı duruşu olduğu kadar, geleceğe bir yön tayinidir.
Bu vatan, genç omuzlarda yükselmiştir ve yine genç yüreklerde yükselecektir. Bugünün gençleri; yalnızca telefon ekranlarına bakan değil, tarihe yön veren bir ruhun mirasçısı olduklarını bilmelidir. Çünkü bu ülkenin geleceği, cephede kazanılan zaferleri fikri sahada koruyacak olan genç neslin ellerindedir.
Bugün, 19 Mayıs’ın ruhunu yaşatmak, sadece bayrak sallamakla, marş söylemekle sınırlı kalmamalıdır. O ruh; çalışkanlıkla, dürüstlükle, vatan sevgisiyle, milli değerleri kuşanmakla diri tutulur. Genç olmak, sadece yaş meselesi değil; aynı zamanda dava bilinci taşımaktır. Atatürk’ün izinden yürüyen her genç, bu milletin en büyük güvencesidir.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor; gençlerimizin ve milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı yürekten kutluyorum.
Ülküsü olan gençlik, bu vatanın teminatıdır.
Ne mutlu Türk’üm diyene!