Ankara'da Olta Balıkçılarından Yasaklarla İlgili Açıklama
Merkezi Ankara’da bulunan ve ülkemizin birçok ilinden üye derneği bulunan ASOF - Amatör ve Sportif Olta Balıkçılığı Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanlığı, yasaklarla ilgili bir açıklama yaptı.
Merkezi Ankara’da bulunan ve ülkemizin birçok ilinden üye derneği bulunan ASOF - Amatör ve Sportif Olta Balıkçılığı Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre;
“Piknik yapmak serbest olta balıkçılığı yapmak yasak…
Bilinçsiz piknikçiler tarafından çevreye çöplerin bırakılması sebebiyle Ankara / Kurtboğazı Barajı’nda doğa aşığı olta balıkçılarının olta ile balık yakalaması engelleniyor.
Ne yazık ki kirletenlere değil, yer yıl o barajda çevre temizliği yapan doğa aşığı olta balıkçılarına engelleniyor.
Dünyanın her yerinde içme sularında amatör balıkçılık yapılırken neden bizim ülkemizde yasaklanır anlamak mümkün değil. 3 - 5 personel ile çözülebilecek soruna çözüm üretmek yerine yasaklamak en kolay yöntemdir.
Bu işin net olan birkaç kuralı vardır. 1. Si su alım noktasına 300 metre yaklaşamazsınız. 2. Si ise akaryakıt ile çalışan motorlarla değil de elektrik ile çalışan motorlarla içme suyunda olta balıkçılığı yapabilirsiniz. 3. Sü botunuzda can yeleği bulunduruşunuz.
Kıyıya çöplerini bırakanlara da belediye görevlilerince cezai işlem uygulanır ve sorun kalmaz.”
denildi.
Yönetim Kurulu adına açıklama yapan başkan M.Serkan İNANÇ;
“İnsanlar şehir ve iş stresinden uzaklaşıp aileleri ile birlikte iki olta atmak için şehre yakın olduğundan dolayı Kurtboğazı Barajı ve benzeri yerlere gidebiliyorlar.
Özellikle akaryakıta gelen zamlar sonrasında insanların bütçesi ancak kendi ikametlerine yakın göl, gölet ve baraj kıyılarına gitmeye yetiyor.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Su Havzaları Daire Başkanı tarafından ANFA Güvenliğe gönderilen 31 Temmuz 2023 tarihli yazıda Kurtboğazı Baraj Gölü’nde hiçbir suretle balıkçılığa izin verilmemesi bildirilmiş durumda.
Bu yasaklamaların nedeni de bilinçsiz insanlarca çevre kirliliği yaratılması ve boğulma olayları gibi durumlar.
Elbette ki bizlerde bu konulara gereken hassasiyeti gösterip imkânlarımız doğrultusunda da ilgili kurumlara destek oluyoruz ama boğulma olayları oluyor diye doğa aşığı olta balıkçılarının göl kenarlarına yaklaştırılmaması anlaşılır bir durum değil. O zaman trafik kazası oluyor diye de araçlarımızı kullanmayıp işlerimize yürüyerek gidip gelelim. Böyle bir saçmalık dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir.
Her sene biz o barajda çevre temizliği yaparız. Çevre kirliliği yaratanlarla beraber orayı sürekli temiz tutmak için emek sarf eden bizlerinde yasaklanması kabul edilemez.
Ayrıca ilgili kurumlar çevre kirliliği ve yasa dışı işler yapan kişilere de anında müdahale edip gerekli işlemleri yaparak bunları yayınlasalar eminiz ki kimse çöpünü su kıyında bırakmayacaktır. Kaldı ki bu kişilerin büyük bir çoğunluğunun bizim vatandaşımız değil de yabancı uyruklu kişiler olması da olayın başka bir üzücü boyutu.
3 – 5 personel ile çözülebilecek küçük bir sorunu bu kadar büyütmenin kimseye bir faydası olmaz.
Gerekli tedbirleri almak yerine yasaklama koymak en basit ve ilkel bir yöntemdir.
Hem ayrıca Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir yetkisi de yoktur.
Balıkçılık ile ilgili kararları verebilecek olan kurum önce Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, sonrasında ise İl ve İlçelerde bulunan Tarım ve Orman Müdürlükleridir. En nihayetinde bu işle ilgili de bir kanun vardır ve o kanununda ismi 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu’dur.
Şayet bu iki kurum dururken yasaklamaları Ankara Büyükşehir Belediyesi koyacaksa o zaman bu iki kuruma bizce hiç gerek kalmamaktadır. “