15 Temmuz darbe girişiminin bastırılması ve başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından devletimiz, hain terör örgütü ve onun yandaşlarına yönelik operasyonlarını sürdürüyor. Çok sayıda tutuklanan, gözaltına alınan ve bu operasyonlar kapsamında çalıştığı kurumlardan uzaklaştırılarak açığa alınanlar var. Bunların sayısının daha da artmasını bekliyoruz. Evet, hiç bir zaman unutmayacağımız o gece, ordu içinde yuvalanmış cunta unsurları darbeye teşebbüs ettiler, stratejik noktaları ele geçirmeye, Cumhurbaşkanı’nı öldürmeye/tutuklamaya yürüdüler. Meclis başta olmak üzere bir çok kurumu bombaladılar. Sivil halktan ve polisten çok sayıda şehidimiz var. Yaralılarımız iyileşme sürecinde ve Allah’tan tekrar acil şifalar diliyoruz. 15 Temmuz 2016 hepimiz için bir milat. Darbe kalkışması milletimizin sayesinde başarısız oldu. Darbe sonrası FETÖ/PYD örgütlerine yapılan operasyonlar ise şu ana kadar başarılı. Yani bir anlamda 15 Temmuz’un başarısız, 15 Temmuz sonrası yaşananların başarılı olduğunu söylemeliyiz. Yazımızın başlığından da anlaşıldığı üzere, içinde bulunduğumuz süreçten yararlanmak isteyen, fırsattan faydalanmak isteyenlere de dikkat etmemiz gerekiyor. ‘Kurunun yanında yaş’ta yanmasın” misali, bu operasyonlar devam ederken Fetullahçı Terör Örgütü’ne mensup olanları, onların yandaşlarını iyi tespit etmemiz şart. Ama benim gözlemlerime göre emniyet güçlerimiz bu konuda nokta atışları yapıyorlar. Yakalanıp tutuklananların, gözaltına alınanların hiç te yaş olmadığı açıkça ortada. Bu arada kendilerini gizleyenleri bulmak, aslında bu yapının içinde olup ta, darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından ellerinde Türk bayraklarıyla demokrasi nöbetlerine katılan hainleri de bulmalıyız. Türkiyem şarkısını söyleyen ve kendilerini çok iyi gizleyenleri, devletin içinde önemli veya önemsiz kademelerde görev yapanları da ele geçirmeliyiz. Belki bu biraz uzun zaman alacak ama sabrın sonu selamet olacak. Benim inandığım bu... *** Peygamber ocağını bile terörist yuvasına dönüştüren bu yapının kökleri iş dünyasına, üniversitelere, medyaya, bütün kamu kurumlarına, belediyelere, bürokrasiye hatta AK Parti’ye kadar uzanmaktadır. Bu sorgulamanın istisnası olmamalıdır. Çünkü bu yapı kumpasla, istismarla, tehditle devlet ve özel sektörün en stratejik noktalarında yapılanmıştır. Bunların kumpas için kullanamayacakları hiçbir değer yoktur. Buradaki paralel yargıda alt edemediklerini (sanki haşa mahkeme-i kübra hakimini de FETÖ’nün HSYK’sı atamış gibi) öbür dünya ile tehdit etmişlerdir. Bugün artık kimin ne dediğinin hiçbir önemi yok. FETÖ’cüler bile darbeye lanet okuyor. O halde bugün darbe karşıtlığı tek başına yeterli bir kriter değildir. Bir kişi veya kurum hakkında bir yargıya varmadan önce onun 15 Temmuz ve hatta 17 Aralık darbelerinden önce nerede durduğuna bakmak gerekir. Şimdi demokrasi için(!) kanal kanal dolaşanlara çok dikkat etmelidir. Evet, bu öyle bir bela ki, bertaraf etmek için herkes sorgulanmalı, kimse istisna tutulmamalıdır. Amaaa... Kurunun yanında yaş da yakılmamalı, kolaycı toplu infazlardan kaçınmalıdır. Elbette bu temizlik, pekmezi yoğurttan ayırmak kadar zor bir iştir. Ama zor olması masumlara zulmetmeyi meşru hale getirmez. Çok dikkat etmelidir, bunların en iyi yaptığı şey kendi suçlarının cezasını başkasına çektirmektir. *** Star gazetesi köşe yazarlarından Nuh Albayrak’ın bir yazısından alıntı yaparak sizlere aktarmak istedim. Aslında aynı duyguları paylaşıyoruz. Bugün başta TSK içerisinde ve yargı sistemimiz içinde olmak üzere devletimizin bir çok kademelerinde FETÖ operasyonları devam ediyor. Esnaflar, polisler, bürokratlar... Saymakla bitmez. Peki, olayın siyasi kanadı ne olacak? Siyasetin içine sızanlar ne olacak? Başta AK Parti olmak üzere tüm siyasi partilerimiz kendi iç temizliğini yapmak zorundadır. |