|
||
![]() |
MİTİNGLERİN ANLAMI ! | |
İbrahim Keskin | ||
ibrahimkeskin41@hotmail.com | ||
Son 3-4 gündür başkent Ankara’da peş peşe mitingler izledik. Hatta, ilçelerimizde bile liderlerin mini mitingleri yaşandı. AK Parti, MHP ve CHP’nin Ankara mitinglerinde yaşanan coşkunun, kalabalığın, izdihamın aynısını Haydar Baş’ın partisinin mitinginde, ittifak partileri olan SP ve BBP’nin mitinginde de görmek mümkündü. Peki kalabalıkların toplandığı, liderlerin esip gürlediği mitinglerde; hangi partinin mitingi kalabalıktı, hangisi coşkuluydu demek ne derece doğru bu tartışılır. Artık mitingler, seçim sonuçlarına önemli derecede etki etmiyor. Belirleyici olmuyor. *** AK Parti’nin mitinglerinde görünen bir şey var: Teşkilatçılığı AK Parti iyi yapıyor ve insanları toplamada, özellikle partilileri bir araya getirmede üstüne yok. Tabii bir de buna belediyenin değişik birimlerinde çalışan işçileri, memurları ve hatta iddia edildiği gibi okul öğrencilerini (ki bunların sayılarını artırabiliriz) katarsak kalabalık oluşturma ve algı yaratma AK Parti’nin işi. Diğer partilerin mitinglerine katılan kalabalıklar ise canı gönülden gelenler. Hani iktidar partisi yanlıları hep söyleyip duruyorlar ya; AK Parti ve diğerleri diye… Aslında AK Parti mitingleri ile diğerlerinin aynı anda ve aynı alanda yapacakları mitingleri kıyaslamak bence daha doğru olacaktır. Mitinge kaç kişinin geldiği, insan sayısının kaç olduğu önemli değil. Seçimler üzerinde çok fazlaca bir etkisi de yok artık. 7 Haziran seçimleri enteresan bir seçim oluyor. Geçmiş yıllarda yapılan seçimlerin tam tersine özellikle sokakta, esnafta, evlerin içinde seçim havası görülmüyor. Liderlere bağlı bir seçim sistemi almış başını gidiyor. AK Parti tüm iktidar olanaklarını kullanırken ve üstelik iki liderle birden seçim maratonunu sürdürürken diğerleri kendi çabalarıyla bu işi yürütüyorlar. Haksız rekabeti seçim sahalarında da görebilmek mümkün. *** Şimdi gelelim Başbakan Davutoğlu ve ekibinin bizzat katıldığı AK Parti’nin Sincan ve Etimesgut mitinglerine. Miting diyemeyeceğimiz, halka selamlama konuşması diyeceğimiz tarzda bir programdı. Kırıkkale mitinginin ardından Altındağ, Keçiören ve Yenimahalle’nin ardından Etimesgut’a geldi Sayın Başbakan. Diğer ilçelerde olduğu gibi Etimesgut’ta ve Sincan’da da birbirine benzer konuşmalar yaptı. Kelimeler aynı, yapacakları şeyler aynı, istediği ve verdiği sözler aynıydı. Sadece ilçelere özel vermiş olduğu yatırım müjdeleri vardı. Tıpkı Etimesgut’ta verdiği hastane sözü gibi, raylı sistem sözü gibi. 2007 ve 2011 seçimlerinde de iktidar partisi, mitinglerinde Ankaralılar için birçok söz vermişti. Bunların yapılanları ile yapılamayanlarını sizler daha iyi biliyorsunuz. Etimesgut Belediyesi önünde düzenlenen miting, çok fazla abartmasak bile 2-3 bin civarında kalabalığın toplandığı bir miting oldu. Mitinge katılanların büyük çoğunluğunun da Etimesgut dışından geldiği kulaktan kulağa konuşuldu. Sincan mitingi için söyleyebileceğimiz bir lafımız yok. Çünkü burada AK Parti’nin gücünü zaten biliyoruz. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Mitinglere on binlerin katılması, yüz binlerin katılması gerçekten önemli değil. Artık seçim savaşları sosyal medya üzerinden ve TV kanallarında yapılıyor. Liderlerin birbirlerine karşı söylediği sözler TV’lerde birinci haber olarak uzun uzun verilirken burada da partiler arasında bir eşitsizlik olduğunu görebiliyoruz. Böyle bir ortamda 7 Haziran seçimlerine giderken, bir kez daha altını çizmek istiyorum. Mitinglerin +1 puan veya -1 puan kazandırmasının dışında partilere çok fazla katkıları olmuyor. Tek katkısı ise teşkilatları biraz daha ayakta tutmak, liderlerin teşkilatlara verdiği önemi göstermek (!). Verilen önemin ne kadar olduğunu zaten seçim bittikten sonra görebiliyoruz. |
||
Etiketler: MİTİNGLERİN, ANLAMI, |
|