Yurdal Gültekin'den Etimesgut CHP İle İlgili Açıklamalar
CHP’ye yıllarını veren, Etimesgut eski İlçe Başkan Yardımcısı Yurdal Gültekin gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu. Son yapılan İlçe Kongresi’nde neden aday olmadığını, CHP’li Etimesgut Belediyesi’ni ve İlçe Örgütünü bekleyen en büyük tehlikeyi anlatt
Özel
Yayın: 10 November 2025 - Monday - Güncelleme: 10.11.2025 22:05:00
Editör -
İbrahim Keskin
Okuma Süresi: 14 dk.
985 okunma

Gültekin, kendisiyle yaptığımız söyleşide sözlerine şöyle başladı:
Cemal Emir’in İlçe Başkanı olduğu kongrede ben de görev aldım ve son ilçe kongresine kadar İlçe Başkan Yardımcılığı görevini sürdürdüm. Bu süreçte hem Etimesgut örgütünü yakından tanıdım, hem de partililerimiz beni tanıdı. 2 yıl boyunca yüzümün akıyla görev yaptığımı söyleyebilirim. Yerel seçimi kazanan ekibin içerisindeydim. Erdal Beşikçioğlu’nun aday olmasıyla partimiz Etimesgut’ta bir ivme kazandı ve bununla beraber örgüt olarak biz de omuz verdik ve iyi bir sonuç aldık. Görev yaptığım süre içerisinde kapım herkese açıktı. Yaşadığım olumsuzluklar oldu mu oldu. Ancak şahsım adına ikinci bir dönem İlçe Yönetimine aday olmayacağımı açıklamıştım. İlçe Başkanlığı adaylığımı soracak olursanız, kongre bitti ve arkama baktığım zaman bir çok arkadaşımızın da söylediği gibi keşke aday olsaydım diye düşünüyorum.
İLÇE KONGRESİNDE OPERASYON
İlçe Başkanı Selçuk Demir’e aday olmayacağımı söylemiştim. İlçe Başkanı İl delegeliği, yönetim kurulu üyeliği gibi bazı şeylerden bahsetmişti ancak bazı hesaplar tutmadı. Belki de kendini de aşan şeyler oldu. Bir takım insanlar benden çekiniyorlar. Siyasette açık, dobra, dikine konuşan biriyim. Eleştiriyi yüksek dozda yapan biriyim. Son ilçe kongresinde ise il delegesi olarak listede olduğumu biliyordum. Ancak listelerin açıklanmasına az bir süre kala listede olmadığımı gördüm. Bu konuda hiç mütevazi olmayacağım. Nezaketen benim ismimin orada yazılması gerekirdi. Ben 40 yılımı partime vermişim, şöförlüğünü, danışmanlığını, militanlığını da yapmışım. Bedelde ödemişim, anamız bizi CHP’li doğurmuş, ailece CHP’li olmuşuz. Aslında delegeliği çok fazla önemsemiyorum, ama kongrede benim mahallem olan Süvari’yi bir operasyon yapıldı. Listede bizlere yer vermemişler, İlçe Başkanını aradım haberim yok dedi, listenin başında olan arkadaşlar da haberlerinin olmadığını söylediler. Bize Mutlu Kerimoğlu’nu işaret ettiler, kendisine de sordum o da haberinin olmadığını söyledi. Peki bu operasyonu kim yaptı?
Ben CHP’liyim, yanlışlarım doğrularım olmuştur bu ayrı bir şey. Ancak bugüne kadar hep sağcısıyla, dincisiyle, dervişiyle, cemaatçisiyle, Fetöcüsüyle mücadele vermiş bir adamım. Bundan da ceza almış bir adamım, açsınlar arşivlere baksınlar. Aman dikkat edelim, partimize, ilçemize, belediyemize art niyetli, saydıklarımdan hiç birini üye etmemiz lazım dedim, halen diyorum. Ülkemiz ne çektiyse bunlardan çekmiyor mu? Bu söylemlerinden rahatsız olan birileri kendi üzerine alınmış. Operasyonun temelinde bu vardı. Bu konuda İl Başkanlığına beni şikayet bile etmişlerdi.
Ben bu partinin tuğlasıyım, arşiviyim. Büyüklerimi hep kapı arkasında, odalarında dinledim hep örnek aldım. Partimizin 40 yıllık ben de arşivi var. Adnan bey, Hikmet beyle, Erdal beyle çalıştım, Genel Başkanımız Özgür Özel Grup Başkanı ile çalıştım beraber yola çıktım. Kongre öncesi ve kongrede böyle bir oyuna düştük. Bir senaryo yaratıldı, bu da su yüzüne çıktı. Tüm bu gelişmelere rağmen bundan sonra da partime katkı sunmaya devam edeceğim.”
Delege seçimlerinin demokratik olup olmadığı ile ilgili sorumuzu da yanıtlayan Gültekin “Yüzde 50 demokratik olmuştur diyebilirim. Yönetici olarak bunda benimde günahım var ancak ben yapmadım, herhangi bir müdahalede de bulunmadım. Müdahale etseydim belki farklı bir sonuç çıkardı.
Örneğin Bağlıca mahallesi delege seçimlerini belki de karşı liste kazanmıştı. O gün orada olsam ve delege seçimine müdahale etsem belki Bağlıca’nın belki de kongrenin kaderi değişmiş olacaktı. Eryaman’da da birkaç mahalleye haksızlığı görmeme rağmen girmedim. Bu benim kendi özeleştirim. Haksızlık yapılıyordu müdahale etmedim. Sonuç olarak İlçe Kongresinde karşıt aday 142 gibi ciddi bir oy aldı. Küçümsenecek bir oy değil. Bu oylar Selçuk Demir ve yönetimine karşı tepki oylarıydı. Rakip adayın yerine daha örgüte yakın bir isim (bu ben de olabilirdim) aday olsaydı seçimi kazanırdı. Bu da Etimesgut’a ve partimize katma değer katardı.” diye konuştu.
CHP SAHADA YOK!
“İlçe Başkanımız Selçuk Demir sakin bir arkadaş. Ben dışarıda kendisiyle hiçbir zaman kavga etmedim, tartışmadım. Tüm kavgamızı yönetim toplantılarında, kapı arkalarında yaptık. Diyordum ki örgüt olarak esnafla bir bağımız yok. Devletin resmi kurum ve kuruluşlarıyla bir iletişim sağlayamıyoruz. Burada örgüt olarak seçimden seçime köy dernekleri, İl dernekleri ile iletişimi kuramıyoruz ve en önemlisi de cenazeyi gidip ağlamayı, düğünde kalkıp oynamayı bilmedik. Bunları yapmadık. Seçimlerin kazanılmasında evet örgütün bir katkısı olmuştur ancak şu da bir gerçek ki; Erdal Beşikçioğlu’nun ismi ve tencere-tava ile yerel seçim kazanılmıştır. Başarı var mı evet, 35 yıl sonra gelen bir başarı. Yeni söylüyorum, bu başarıda en büyük pay sahibi Erdal Beşikçioğlu’dur. Sanat dünyasından gelen, herkesin yakından tanıdığı pozitif bir insan. Doğru şeyleri Erdal beye götürürseniz her konuda uyumlu birisidir. Tabii ki örgüt olarak bizlerin de katkısı olmuştur, gece gündüz seçimlerde çalıştık.
Burada sorun şu; Erdal Beşikçioğlu’na yol, yöntem ve doğruları gösterip omuz vermek. Bunu da yapacak olan CHP’nin ilçe örgütüdür. Seçimden sonraki oluşan örgütü de ben öyle görmüyorum. Seçilen arkadaşlarımızın bir çoğu yeni, eski olanların da örgütle problemi var. Değişim oldu mu, tam değişim olduğunu söyleyemem. Çok sesli olanlar yönetim dışında kaldı.”
Ankara İl Kongresi’ni de değerlendiren Yurdal Gültekin, “İl Yönetimine beni değil, Etimesgut’u yazmadılar. Tek aday çıktı, Etimesgut’tan 2 kişi yönetime girdi 4 kişi delege oldu. Benim Etimesgutumu İl Kongresinde yönetimde, delegelikte hiç dikkate almadılar. 230’a yakın delege İl Kongresinde oy kullanmadı. Bunun muhasebesinin yapılması lazım, neden ve niçin diye. Ankara İl Başkanı-mız, yeni seçilen yönetim bunu değerlendirecektir. Dahası Genel Merkez yöneticilerimizin de bunu değerlendirmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu çok vahim bir durum, 200’ün üzerinde delege oy kullanmamış. Etimesgut’un da delegelerinin yüzde 80’inin oy kullanmadığını zannediyorum. Neyi kullanmadı, neden kullandırılmadı? Bundan kim zararlı çıktı, elbette Etimesgut örgütü. Etimesgut’a haksızlık yapıldı.” dedi.
Etimesgut’ta CHP’yi ve Belediyeyi bekleyen
en büyük tehlike;
“Bugün sosyal medyada belediyemizle ilgili bir çok iddia yazılıyor. Bunlar yazılıyor, ortada bir kanıt, belge vs.. yok. Suç ispat edilene kadar, bir bulgu olgu olmadığı müddetçe herkes masumdur. Hak hukuk adalet diyoruz. Belediye olarak dört dörtlük mü gidiyoruz hayır. Niye? Biz 35 yıl sonra bu belediyeyi aldık. Alırken inanın bir şey daha söyleyeyim size; seçimlerde yüzde 57 oy alacağımızı ben şahsen beklemiyordum. Kazanacağımızı biliyorduk ama bu kadar fark beklemiyorduk. 33 Belediye Meclis üyemiz oldu ve bunların içerisinde daha fazla bilgi birikimi olan, daha deneyimli, öngörüsü yüksek uzağı görebilen birkaç meclis üyesi arkadaşımız olabilirdi. Erdal bey Etimesgut Belediye Başkanı olduğunda yardımcı olabilecek hazinesi daha geniş olabilirdi.
33 arkadaşımız geldi, yarısı atamayla yarısı ön seçimle. Ön seçimle gelen arkadaşlarımızdan ilk sırada yer alanlar şimdi belediye yönetimindeler. Hiç kimse partiyi, delegeyi, üyeleri çantada keklik görmesin.
Belediye Başkanımız Erdal Beşikçioğlu’nun profilini, yüksek katma değerini iyi kullanmak gerekiyor. O’nu gitmediği yere götürmek, görmediğini göstermek, duymadığını söylemek gerekiyor. Erdal beyi inanın gençler çok seviyor. Ama Etimesgut küçük bir Türkiye, burada sağcısı da var solcusu da. İnançlısı da var, dinsizi de var. Etimesgut’ta yerel iktidarın başı olan Erdal Beşikçioğlu farklı bir renk varsa o renge de bürünmesi, acıya da gitmesi tatlıya da gitmesi gerekiyor. Erdal beye plan projeyle gidersek, omuz atarsak, daha uzağı gösterebilirsek bundan herkes kazançlı çıkar, örgüt, belediye, Etimesgut.. Esasen Erdal Beşikçioğlu ile ilgili hiç kimsenin bir sorunu yok.
Delege seçimleri, İlçe ve İl Kongreleriyle birlikte yapılan yönetim değişiklikleri, kurultayda ortaya çıkan değişim çerçevesi bir heyecan, bir coşku yaratıyor. Yerel yönetimlerde de başında olan belediye başkanları şunu yapmalılar. İki yıldır görev yapıyorsunuz, başkan yardımcıların, birim müdürlerin arasında sizin de değişiklikler yapman gerekmez mi? Bunun doğal karşılanması gerekir. Adam üç yıl dört yıl orada kaldığı zaman burası benimdir demeye başlıyor. Hantallaşma başlıyor, çok acımasızca etki ve yetki kullanımı başlıyor. Belediye Başkanlarının da bu konuda çok hassas olmazı lazım.
KENDİLERİNİ HİNT KUMAŞI ZANNETMESİNLER
Evet Etimesgut’a Erdal Beşikçioğlu dışarıdan gelen, birim müdürlerinin, başkan yardımcılarının bir çoğu dışarıdan geldi. Gelmiş olabilirler bu gayet normal. Ama bu demek değil ki bunlar bulunmaz hint kumaşı değiller. Başkan, performansına iletişimine enerjisine bakacak ve bunları yan yana getirerek kendisine katma değeri en fazla kim katıyorsa onu yanında tutacak. Katkısı olmayanı tutmayacak. Belediye Başkanı, tartışılan isim varsa bunları çerçevenin dışında koyması lazım. Kim olursa olsun, bunu sadece kendisi için değil CHP için başarısı için de yapmalı. Çünkü partimizin iktidara yürümesi yerel yönetimlerin başarısına bağlı.
Yerel yönetimlerde şu an Türkiye’nin yüzde 60’ını biz yönetiyoruz. CHP’yi genel iktidarın başına getirmenin yolu yerel yönetimlerden, Belediye Başkanlarından geçiyor. Eğer gelemezse suçun en büyüğü belediye başkanlarında olacaktır. Korkmayacağız, korkarsak teslim olmuş oluruz.
SEÇİM SONRASI BELEDİYEMİZ
Erdal Beşikçioğlu’nu çok iyi tanıyorum, o da beni iyi tanır. Hepimiz kendisinin yüzde 100 performans gösterip başarılı olmasını istiyoruz. Örneğin yaptığı hizmetlerinden birisi ‘Kent Lokantası’ mükemmel bir hizmet. Geç kalınmış bir çalışma. Belediyemizin önüne yapılan park gayet güzel oldu. Temizlik eskiye nazaran daha iyi konuma geldi. Ancak ben Erdal Beyin bir danışmanı olsam kendisine şöyle derim; Kent Konseyi’nin yurt yapılması doğru değil derdim. Fiziki yapısı uygun değil, oval bir yapısı var. Yeni bir proje düşünülebilirdi. Kent Konseyi Binası derneklerin, STK’ları bünyesinde topluyor. Çok acil bir ihtiyaç değil yurt konusu. Bize en yakın Çankaya ve Başkent Üniversiteleri var. Bunlar ücretli ve geliri yüksek öğrencilerin okuduğu okullar. Yapılacak yurtlarda kalan öğrencilerin bir katma değeri olmayacaktır. Diğer yandan otelin Etimesgut’a yapılış amacını herkes biliyor. Burası doğru bir adres olabilir yurt için. Ancak şunu söylemek istiyorum Erdal beye bu konuda geniş bir brifing verilebilirdi. Sonradan baş ağrısı yaratabilecek çalışmalara girilmemeli.
Erdal beyin tek yapacak sosyal hizmet anlamında kreş, kreş, kreştir.. Etimesgut’un yarınlarını görebilen için en uygun proje kreş yapımlarıdır. Bunların yanına yaşlı misafirhaneleri de yapılabilir. Çocuk kreşleri ile yaşlı konukevlerini aynı çatı altında bir araya getirebiliriz. Demem şudur ki Erdal Beşikçioğlu’na doğru projeleri sunmak gerekiyor. Eksik olan, aksayan hizmetler varsa düzeltilir, bunlar yapılma-yacak şeyler değil.
Siyaseten buradayım, çalışıyorum. Yakında gençliğin, kadın kollarımızın seçimleri olacak. Kimseye biat etmeyen, kötü olsun ama kadın kollarımız, gençlik kollarımız olsun değil çalışan kadın kollarımız, çalışan gençlik kollarımız olsun istiyorum. Her şeyden önemlisi vizyonlu olacak, olması gerekir. Şahsım adına siyasete devam ediyorum, daha akıllı, daha mantıklı çalışmalarımı sürdürüyorum. Azimliyim, mücadeleciyim, asla geri adımım yoktur.
Bence uyarı, eleştiri bir dosttan geliyorsa bu önemli. Zaman iltifat zamanı değil, ben ilçe başkanı olsaydım Belediye Başkan Yardımcılarımı, İlçe Örgütüme şunu söylerdim.
Sabahın 8’inden gecenin 12’sine çalışacaksınız. Işıkları mesai bitmeden söndürmeyeceksiniz. İlçe Başkanı olarak İlçe binama yürüyerek gelirdim, gelirken esnafa, kahveye, halkın içine, STK’lara uğrardım. Belediye yönetimini yorar, fazlasıyla çalıştırırdım. Ortaya çıkabilecek fesatlara rağmen Belediye Başkanı ile çok uyumlu bir çalışma içine girerdim.”
Yorumlar (0)









