Yalçın Topçu, Ukrayna'da Kırım Tatarları Toplantısına Katıldı
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “İşgal Altındaki Ukrayna’da İnsan Hakları ve Kırım Tatarları" adlı toplantısına katıldı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu; Kırım Derneği Genel Merkezi tarafından 10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesi ile düzenlenen,Kırım Tatarlarının Milli Lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı ve Ukrayna Milletvekili ve Ukrayna-Türkiye Parlamentolar Arası İlişkiler Grubu Başkanı Ahtem Çiygöz’ün konuşmacı olarak, Ukrayna İnsan Hakları Ombudsmanı Dmıtro Lubinets ve Ukrayna İnsan Hakları Ombudsman Temsilcisi Elvin Kadirov’un da birer video mesaj ile katıldıkları “İşgal Altındaki Ukrayna’da İnsan Hakları ve Kırım Tatarları" adlı toplantısına katıldı.
Toplantıya Kırım Derneği Başkanı Mükremin Şahin’in açılış konuşması ve birer video mesaj ile Ukrayna’dan katılan Ukrayna İnsan Hakları Ombudsmanı Dmıtro Lubinets ve Ukrayna İnsan Hakları Ombudsman Temsilcisi Elvin Kadirov’un mesajları ile başlandı ve Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar’ın yaptığı konuşma ile devam etti.
Büyükelçi Bodnar konuşmasında;Ukrayna'nın işgal altındaki topraklarında, özellikle de Kırım'da insan hakları alanında yaşanan sorunların yalnızca temel hak ve özgürlüklerin ihlaliyle ilgili olmadığını, aynı zamanda uluslararası sorumluluk meselesiyle ve küresel tepki ihtiyacıyla da ilgili olduğunu belirtti.
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı, Ukrayna Milletvekili ve Ukrayna-Türkiye Parlamentolar Arası İlişkiler Grubu Başkanı Ahtem Çiygöz’de yaptığı konuşmada;
“Milletimiz 10 senedir mücadele ediyor ve bunu bütün dünyaya gösterdi. Dünyaca tanınan mücadelemiz, zor zamanlar geçirdi ama biz bunlara boyun eğmedik. Biz bu mücadele sonunda mutlaka Rusya'nın belini kıracağız" dedi.
Yalçın Topçu’da burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını katılımcılar ileterek şunları ifade etti;
“Değerli katılımcılar;2.Dünya savaşı ile milyonlarca insanın ölümüne yaralanıp evsiz kalmasına ve salgın hastalıklara sebep olunca BM Genel Kurulu,10 Aralık 1948'de sadece belli bir ülke veya kesimi değil tüm dünyayı kapsayan sivil insanların haklarını korumaya yönelik ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini’ kabul etti.
Bildirgenin kabul edildiği gün olan 10 Aralık,bu bildiriyi imzalayan fakat bu güne kadar yaptıkları işgal ve ilhaklarla imzalarını çiğneyen ülkeler başta olmak üzere birçok ülke tarafından ‘Dünya İnsan Hakları Günü’ olarak kutlanmaktadır.
Bu duruma en bariz örnek ise 10 yıl önce bu bildirgeyi imzalayan ülkelerin gözü önünde bildirgede imzası olan Rusya tarafından uluslararası hukuk ve yasalar çiğnenerek Ukrayna toprağı olan Tatar Türklerinin kadim yurdu Kırım’ın yasa dışı işgali ve ilhakıdır.
Kırım’ın işgaliyle yetinmeyen Rusya bu kez de,batı dünyasının tahrik demeçleri eşliğinde Şubat 2022 de başlattığı saldırılarla Ukrayna topraklarının Kırım dahil yüzde yirmisini işgal ve ilhak etmiş durumdadır.
Türkiye devleti ve milletiyle; Ukrayna’nın Kırım dahil toprak bütünlüğünü ve egemenliğinin sağlanması, aynı zamanda Tatar Türklerinin kadim vatanları Kırım’da öz kimlikleri ile esenlik içinde yaşamalarını talep ediyor,destekliyor, gereğini yapıyor ve ‘10 Aralık Dünya İnsan Hakları’ gününde bir an önce adil ve adaletli bir barışın gerçekleşmesini diliyor.
Diğer bir acı örnek ise,İsrail Netanyahu hükümetinin ve ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ nde imzası bulunan yandaşı ülkelerce,Tevrat’tan alıntılar yapılarak,Gazze’de Filistinli bebeklerin,çocukların ve sivillerin üzerinden 7 Ekim’den bu yana sürdürülen soykırım,işgal ve sürgündür.
Türkiye ise ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ nde imzası olan ülkelerin bu vahşeti körüklemek yerine soykırımı durdurup ,1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını sağlamalarının, başta kendi ülkeleri olmak üzere dünyanın ve tüm insanlığın geleceği için öncelikli şart olduğunu her platformda ısrarla savunuyor.
Çünkü dünyamızın ve bütün insanlığın salt ve acil ihtiyacı sadece Salt Adalet-sadece Salt Barıştır!..
‘Dünya İnsan Hakları Günü’nde; sivilleri,çocukları ve çevreyi hedef alan saldırıların,işgal ve ilhakın,kim tarafından, kime karşı, hangi şart ve gerekçe gereği yapılırsa yapılsın asla kabul edilemez bir insanlık suçu olarak gören Türk devleti ve milleti faillerinin uluslarası ceza mahkemeleri tarafından yargılanmasını tüm insanlığın geleceği için ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde imzası olan BM Genel Kurulu üyesi ülkelerden insanlık adına talep ediyor.
Türkiye;devleti ve milletiyle Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğanın liderliğinde, hukuksuz işgal ve ilhakların olmadığı,sivillerin,çocukların,bebeklerin öldürülmediği, ekosistemin yok edilmediği, barışın ve adaletin hakim olduğu ve her insanın en tabii insanlık haklarını,özellikle Çin'in egemenliğindeki Uygur Türklerininde kesintisiz yaşayacağı bir dünya için verdiği meşru mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir.
Sözlerime son verirken,90 yıl önce Sovyet Rusya’nın diktatörü Stalin ve yandaşlarının milyonlarca Ukraynalı’ya yaptıkları ‘Holodomor Soykırımın’ yıldönümünde katillerini lanetle,hayatını kaybedenleri de tâzimle ve saygıyla yad ediyor sizleri tekrar saygıyla selamlıyorum.”
'İŞKENCELER VE YAKALAMALAR DEVAM ETMEKTE'
Türk-İslam dünyasının büyük evladı Kırım Tatarlarının Efsanevi Millî Lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’da yaptığı konuşmada,
"Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna’da yaşananlarla alakalı yaptığı açıklamalara, Dışişleri Bakanlığı’nın her bir tutuklamaya karşı gösterdiği tepkilerine rağmen işkenceler ve yakalamalar devam etmekte. Yüzlerce çocuk anne, babasız kaldı. O çaresiz çocuklara yardım eden insanlara da baskı yapılıyor ve hapse atılıyor. Barış hakkında çok sözler gördüm. Aracılar ateşkes olsun masaya oturalım diyorlar. Neden masaya oturalım? Masaya oturmak için önce bu işgalci devlet, işgal ettiği topraklardan gitmeli" dedi.
Rusya'nın takındığı mevcut tavırla barışın gelemeyeceğini vurgulayan Kırımoğlu, "Tek şartımız var, bizim topraklarımızı terk etsinler" Mevcut savaşın Kırım Tatarları için yeryüzünde var olma ya da yok olma meselesi olduğunu belirten Kırımoğlu,
"Biz, 50 yıldan uzun süre vatanımıza dönmek için mücadele verdik. 2014 yılında Ruslar geldikten sonra en az 30 bin Kırım Tatarı mecburen vatanlarını terk ettiler. Bu insanlarımızın büyük bir çoğunluğu Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinde düşmanla savaş halinde" şeklinde konuştu.
Kırım Derneği Genel Merkezine ait Dr. Ahmed İhsan Kırımlı Sosyal Tesisi’nde yer alan Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi’nde gerçekleşen etkinliğe; Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Gelişim Vakfı Başkanı Ümit Şilit, Kırım Milli Varlık Vakfı Başkanı Lenur Mambetov, Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Ömeroğlu ve Kırım Derneğinin yönetim kurulu üyeleri ile Kırım Tatar halkının milli mücadelesine destek veren çok sayıda isim katıldı.