14 Temmuz 2025 - Pazartesi
PARTİ İÇİNDE ELEŞTİRİ BİTERSE, CHP BİTER
Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihsel gücü, hiçbir zaman sadece aldığı oy oranlarında ya da liderlerinin karizmasında olmadı.
Yazar - A. Doğukan Doğan
Okuma Süresi: 5 dk.
374 okunma

A. Doğukan Doğan
dogukan432@gmail.com -Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihsel gücü, hiçbir zaman sadece aldığı oy oranlarında ya da liderlerinin karizmasında olmadı.
Bu partinin asıl gücü; sorgulayan bir tabandan, çok sesli bir iç yapıdan ve fikre, ilkeye, ortak akla dayanan siyasal duruşundan geldi.
CHP’yi diğer partilerden ayıran en temel fark; lidere koşulsuz biat eden değil, gerektiğinde lideri dahi açıkça eleştirebilen bir siyasi kültüre sahip olmasıydı.
Ancak bugün gelinen noktada bu damar ciddi biçimde tıkanmış durumda.
Ne yazık ki artık partide eleştiri değil, sessizlik ödüllendiriliyor.
Fikir değil, sadakat prim yapıyor.
Kolektif akıl değil, tek merkezli refleksler yön veriyor.
“Birlik olalım, öncelik iktidar”
gibi kulağa hoş gelen ama içi boşaltılmış sloganlar eşliğinde, sorgulama kültürü hızla geri plana itilmektedir.
Bu eğilim, özellikle kriminal ilişkilerle anılan ya da yerel rant ağlarına bulaşmış siyasal rantçılar tarafından desteklenmekte ve tabanda da ne yazık ki ciddi bir karşılık bulmaktadır.
Bugün birçok CHP’li, yolsuzlukla, usulsüzlükle veya çıkar ilişkileriyle anılan partilileri konuşmaktan imtina ediyor.
“İktidara yürürken parti zarar görmesin” gerekçesiyle göz yumuluyor, susuluyor, üstü örtülüyor.
Oysa bu suskunluk partiyi korumaz; tam tersine, içten çürütür.
Bu Parti Genel Başkan Eleştirisinden Korkmazdı
CHP tarihi, kurultay kürsülerinde genel başkanların açıkça eleştirildiği, fikirlerin yarıştığı, hataların yüzleşilerek düzeltildiği onlarca örnekle doludur.
Bugün ise eleştiren “muhalif,” sorgulayan “hain,” hata söyleyen “yıpratıcı” ilan ediliyor.
İçeride giderek hâkim olan korku ve baskı iklimi, parti içi denetim mekanizmalarını adeta felç etmiş durumda.
Yanlışa işaret edenler, sorunları cesurca dile getirenler hedef tahtasına oturtuluyor.
Oysa demokrasi, önce parti içinde başlar; eleştiri bastırıldıkça, yozlaşma yayılır.
İçeride otoriterleşen, dışarıda demokrasi vaat edemez.
Özgür Özel ve Ekibine Açık Uyarıdır
Genel Başkan Özgür Özel’in bu süreçte sergileyeceği tavır, sadece kendi siyasi geleceğini değil, partinin inandırıcılığını da doğrudan etkileyecektir.
Eğer Özel ve ekibi; partideki sorgulayıcı damarları susturur, rant odaklarına göz yumar, kriminal ilişkilerle anılan itirafçıları korur ama dürüst ve eleştirel üyeleri dışlarsa, bunun bedelini sadece 2028’de değil, çok daha önce öder.
Bugün hâlâ kamuoyuna açıklanmayan ciddi bir tablo var:
Belediyelere yönelik yolsuzluk soruşturmalarında tutuklanan isimlerden yaklaşık 35-40’ının, etkin pişmanlıktan yararlanarak itirafçı olduğu bilgisi basına yansımış durumda.
Ancak bu isimlerin kaçı CHP üyesi?
Kaçı hakkında disiplin süreci başlatıldı?
Ve en önemlisi: Kaçı partiden ihraç edildi?
Manavgat örneği ortada: Belediye başkan yardımcısı ve bazı meclis üyeleriyle ilgili hızlı bir disiplin refleksi gösterildi.
Peki, itirafçı CHP’lilerle ilgili neden benzer bir tavır sergilenmiyor?
Neden partiden ihraç edilmeleri yönünde bir çalışma yürütülmüyor?
Bu çifte standart, sadece adaleti değil, parti içindeki güveni de çökertiyor.
Çözüm Nedir?
CHP’nin bu tarihi kırılmayı fırsata çevirmesi mümkündür.
Ancak bu, cesaret, samimiyet ve ilkeye bağlılık gerektirir. Atılması gereken adımlar nettir:
Etkin pişmanlıktan yararlanan CHP üyelerinin tamamı kamuoyuna açıklanmalı; parti sicili şeffaf biçimde paylaşılmalıdır.
Bu kişiler hakkında derhal disiplin soruşturmaları başlatılmalı, gerekiyorsa geçici görevden almalar ve ihraç süreçleri işletilmelidir.
Yerel düzeyde çıkar odaklarına dönüşen yapılar, liyakat ve etik denetimleriyle sıkı biçimde taranmalıdır.
Parti içi eleştiri kültürü, ihraç tehdidiyle değil, teşvikle korunmalı; çok seslilik yeniden kurumsallaşmalıdır.
Genel Merkez, sadece iktidarı hedefleyen değil; ilkeleri önceleyen bir söylem inşa etmelidir.
Bugün içinde bulunduğumuz bu tablo bir krizdir.
Ama her kriz gibi, aynı zamanda bir eşiktir.
Ya cesurca adım atılır ve CHP kendi özüne döner…
Ya da günü kurtarma uğruna sessizliğe gömülür, kimliğini yitirir.
Unutulmamalıdır:
Parti içinde eleştiri biterse, CHP biter.
Yorumlar (0)