..KIRIM TATAR'SIZ, TATAR KIRIM'SIZ OLAMAZ!

18 Mayıs 1944 de Sovyet Rusya’nın zalim diktatörü Stalin yönetimi tarafından asılsız gerekçeler ile, Kırım’ın kadim halkı ve gerçek sahibi olan, 500 bine yakın Kırım Tatar Türk’ü, ata yurtları ve baba ocakları Kırım’dan üç gün süren, sürgün süsü verilmiş bir soykırıma tabii tutulmuşlardır.

Bu insanlık suçunun yıldönümünde, tüm sürgün şehidlerimizi fatihalarımızla, saygı, rahmet ve minnetle, anıyor, sorumlularını nefretle lanetliyor, unutmayıp ve unutturmuyoruz!..

Özbekistan’ın önceliğinde, Urallara ve Sibirya’ya yapılan, haftalarca süren ağır yol şartlarındaki bu insanlık suçu uygulama neticesinde, 150 bini aşkın soydaşımız şehid olmuş, geride bıraktıkları malları, mülkleri, neleri var neleri yoksa, Sovyet Rusya rejiminin yetkilileri tarafından büyük kutlamalar eşliğinde gasp edilerek el konulup yağmalanmıştır!..

Sovyet Rusya dağılınca, Kırım Tatarı soydaşlarımız, altı aylık iken, ana kucağında Özbekistan’a sürgün edilen ve ömrünün on beş yılını büyük zulümlere katlanarak, halkını tanımayan zalimleri tanımayıp onlara boyun eğmediği için açlık grevleri ile Sovyet Rusya zindanlarında geçiren, Türk-İslam Dünyasının efsanevi kahramanı ve büyük evladı Kırım Tatarlarının Milli Lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu öncülüğünde,1989 yılından itibaren Anavatanları Kırım’a tekrar dönmeye başladılar.

Ne yazık ki, meşruiyetini uluslararası hukuktan alan anlaşmanın gereğiyle, Ukrayna’ya bağlı özerk bir cumhuriyet olan Kırım, evlatlarına kavuşmanın, evlatları da, Ana vatanları,

Baba ocakları Kırım’a kavuşmuş olmanın hasretini bir nebze olsun gideremeden, bu kez de 2014 yılın da, Rusya Federasyonu tarafından uluslararası hukuk çiğnenerek yapılan ve bütün dünyanın seyrettiği, gayrimeşru ve hukuk dışı işgalle birlikte, bir kez daha haksız, hukuksuz zorbalıklarla, sürgün ve tutuklanmalarla karşı karşıya kalmışlardır.

1700 lü yıllardan bugüne kadar, değişik Rusya rejimleri tarafından sürgünlere, büyük katliam ve soykırımlara maruz kalan Kırım Tatarı soydaşlarımız, günümüzde de, hiç bir illegal mücadeleye tevessül etmeden meşru yollardan verdikleri haklı ve onurlu bir mücadeleyle, tarihe yeni bir şanlı destan yazarken de, Ana vatanları Kırım’da varlıklarını sürdürebilmek için hak hukuk tanımaz işgalciden evlerini geri almaya çalışıyorlar!..

Türkiye; devleti ve milletiyle, Ukrayna’nın Kırım Özerk Cumhuriyeti ile birlikte bir tamam toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunmaya, Ukrayna halkı için insani destek ve yardımlarını sürdürmeye, soydaşı Kırım Tatarlarının haklı davalarında her daim yanlarında olmaya devam ediyor ve edecektir.

Soydaşlarımızı vatanlarından, insanları canlarından ayıran, bölgenin ve dünyanın zararına olan bu yasa dışı işgal ve ilhak savaşının uluslararası hukuka uygun, insan haklarını gözeten adil bir barış ile neticelenmesi bütün dünya başkentlerinin de faydasına olacaktır.

Alem biliyor ki!..Kırım Tatar’sız,Tatar Kırım’sız Olamaz!