YA HÜRRİYET YA DA ZİLLET !..

“15 Temmuz İhaneti “sonrası, MHP lideri Sayın Bahçeli ve Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, ülkemizin siyasi tarihine not düşen tarihi bir fedakarlığa imza atarak Cumhur İttifakını kurdular.

Bu ittifakı bağrına basan ve kabul eden Cumhurda, hemen ilk seçimde kendi istiklal ve istikbali için yapılan bu birlikteliğe güvenip iktidar yetkisi verdi.

Geçen 6 yılda, terörle mücadele başta olmak üzere, yerli ve milli savunmada dünyanın gıptayla izlediği başarılara imza atarak, bölgesinde ve dünyada oyunları bozup, oyun kurucu olan, barışı, adaleti, önceleyen, darda kalanlara sığınak olan, bir Türkiye, insanımızın ve medeniyet coğrafyamızın daha iyi yarınlar için umudu oldu.

Ülkücü hareketin siyasi adresi olan MHP’nin Sayın Genel Başkanı Devlet Bahçeli Bey, önce devletim ve milletim diyerek ne bir makam istedi ne de ikbale matuf bir talepte bulundu.

Fikren ve zikren gerçekleşen bu birliktelik, kendi medeniyet değerlerine dönmüş bir devlet sistemi ortaya çıkarırken, şer sızlanmalara da, kapalı bir güvenlik ortamı sağladı.

Partili siyasetin dışında durmayı tercih eden ve ülkücü fikir okulundan yetişen bizler de, her zaman ve her şartta yaptığımızı, bu zamanda da yaparak, tek derdimiz millet, tek derdimiz memleket ve tek derdimiz devlet diyerek, bu iflah olmaz sevdamızla, Cumhur İttifakının yanında yer aldık ve almaya da devam ediyoruz.

Cumhur İttifakı, 1071 ruhu, Çanakkale Destanı, 19 Mayıs Kıyamı, Sakarya’nın anlayış ve kararlılığı, 15 Temmuz direnişidir.

Bu kutlu birlikteliğe, yerli, milli, tek sevdası ülkesi, ülküsü ve milleti olanlar için hadim olmak da yeterlidir ve de şereflerin en büyüğüdür.

Kaynağı devlet aklı ve vatan millet aşkı olan Cumhur İttifakında, Ulu Hakan Abdülhamid Han’ın vatan derdini, Cumhuriyetimizin Kurucusu Millî Mücadelemizin Başkomutanı Büyük Atatürk’ün bağımsızlık aşkı ile milletine olan sevgisini rahatlıkla görebilirsiniz.

Cumhur ittifakının iki büyük kurucusu arasındaki bağ maneviyattır ve ikbal hesabına yer yoktur bu hasbi birlikteliği gerçekleştiren iki liderin yardımcısı Allah, destekçileri ise bin yıldır bu topraklar yurt edinmiş her renk ve her deseni ile birbiriyle mecz olmuş Büyük Türk milletidir!..

Cumhur ittifakı; Serdengeçti bir mücadelenin adı olup, Kızılelma ülküsüyle coşar, ecdadı Fatih Sultan Mehmed Han gibi, iman, ilim ve fen ile de “Her Alanda Tam Bağımsız Büyük Türkiye” yolunu aydınlatır.

Velhasıl, Büyük Atatürk’ün ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefinin en kararlı ve en akıllı, en onurlu duruşun adıdır Cumhur İttifakı.

14 Mayıs ise asrın seçimi olup, milletçe ya hürriyet ya da zillet tercihini yapacağımız gündür ve bu mübarek topraklarda başı dik alnı açık dünya durdukça, her alanda tam bağımsız güçlü bir ülke olarak dünya durdukça var olmanın yolu, Cumhur İttifakının ortaya koyduğu yerli ve milli irade, akıl ve irfan ile mümkündür.

Milletimiz böylesi kader dönemeçlerinde her zaman üzerine düşeni fazlasıyla yapmış, şimdi yine yapacağına inancımız tamdır.

14 Mayıs’ta bir kez daha derin millet şuuru ile ayağa kalkacak, Kızıl Elmaya giden kutlu yolculuğunu kesintiye uğratmayacaktır İNŞALLAH!..