08 Eylül 2023 - Cuma

TARİHİ ÇARPITMAK

Yurt olarak üzerinde yaşadığımız Anadolu Coğrafyasında Türklerden önce yaşayan topluluklar mevcuttu.

Yazar - Oyal Çevik
Okuma Süresi: 4 dk.
244 okunma
Oyal Çevik

Oyal Çevik

-
Takip EtGoogle News

Yurt olarak üzerinde yaşadığımız Anadolu Coğrafyasında Türklerden önce yaşayan topluluklar mevcuttu. Kimi devletler kurmuş,bir kısmı aşiretler,kavimler halinde yaşamlarına devam etmişlerdir. Düzenli bir devlet yaşamları olmadığı için de süreklilikleri olmamıştır. 

Bu topraklara Türkler ilk defa 1071 yılında Malazgirt Savaşı sonrası girmişlerdir. Yazılı kaynaklar bunu gösteriyor. Yani 1071 Anadolu'ya giriş için yapılan bir savaştır. Anadolu'da değişik adlar altında kurulan devletler çeşitli nedenlerle yıkılmışlar yerlerine yeni devletler kurulmuştur. Osmanlı Devleti'de bunlardan biridir. Bursa,Bileçik yakınlarında bir uç beyliği olarak kurulmuştur. Kurucusu Osman Gazi olduğu içinde adı Osmanlı olmuştur. 

Kuruluş,Yükseliş ve Yıkılış süreçlerini yaşamıştır. Güçlü padişahlar yönetiminde Yükseliş dönemini yaşamış ve İmparatorluk olarak varlığını sürdürmüştür. Ancak güçsüz,ilkesiz,zevki sefaya düşmüş,yeniliklere kapalı,ailesinden başka bir düşüncesi olmayan yönetimler devleti güçsüz kılmış Reform ve Ronesans değişikliklerine ayak uydurmamış ve kabul etmemişlerdir. Savurganlık,düzensiz harcamalar,gereksiz giderler ekonomik ve siyasi olarak devleti güçsüz kılmış ve emperyalist devletlerce işgal edilmiştir. Serv Anlaşması gibi imparatorluğu yok sayan,işgale boyun eğen ve mandacılığı kabul eden bir siyaset izlenmiştir. 

Osmanlıyı hasta bir devlet olarak gören Avrupalı emperyalistler Anadolu'yu işgal etmişlerdir.

 Yunanlılar,İngilizler,İtalyanlar,Fransızlar ,Ermeniler topraklara egemen olmuşlardır. Padişah işgale karşı direnç göstermemiştir. Emperyalist işgal devletlerinin her isteği kabul görmüştür. Bu durumdan rahatsız olan M.Kemal ve Genç Subaylar kurtuluşun çarelerini aramıştır. Sonunda 16 Mayıs 1919'da Bandırma Vapuru içinde M.Kemal'in de olduğu halde 19 Mayıs 1919 Samsun'a çıkmıştır. Amasya Tamimi,Erzurum,Sivas Kongreleri,TBMM açılması kurtuluşa giden yolda atılan adımlardır. Düşmana karşı savaş başlamıştır. Yerel güçlerle ve kurulan ordu ile işgal güçlerine karşı başarılı olunuyordu. 

 

Osmanlı hanedarı İngilizlere sığınmış ve onlara ait bir gemi ile İstanbul'u terk etmiştir. Bağımsızlık Savaşı verenler kesinlikle manda ve himayeyi kabul etmediler. Onlar Tam Bağımsız Türkiye diyorlardı. Milletin kaderini milletin azim ve kararı belirleyecektir. Buna inanmışlardı. Bu anlayışla en son 26 Ağustos 1922'de Büyük Taarruz başladı. 30 Ağustos 1922'de "Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz'dir İleri" emri ile Başkomutanlık Meydan Muharebesi zaferle sonuçlandı. İşgal güçleri Anadolu'yu terk ettiler. Vatan düşman işgalinden kurtuldu. 1071 ile 30 Ağustos 1922 aynı görmek Cumhuriyet Tarihini anlamamaktır. 

Bu vesile ile Başta M.K.ATATÜRK olmak üzere Cumhuriyeti Kuran,kuruluş ve kurtuluşta canlarını yitiren tüm kahramanlarımızı sevgi,saygı ve özlemle anıyor kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Sanırım iki tarihi olayın farkı anlaşılmıştır. (özet olarak konular alınmıştır.) 23 Nisan 1920 -19 Mayıs 1919 -30 Ağustos 1922 ve 29 Ekim 1923 bu Ulusun tarihinde yer alan önemli günlerdir. Cumhuriyetin km taşlarıdır. Bunlara sahip çıkmak cumhuriyete,bağımsızlığa,özgürlüğe,barışa, birlikte yaşama,eşitliğe,laikliğe,kamuculuğa,toplumculuğa inanan her yurttaşın görevidir. Görevimizin bilincinde olacağız ve cumhuriyeti karanlığa teslim etmeyeceğiz. 

30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.