10 Şubat 2023 - Cuma

Canımız Yanıyor !..

Pazar gecesi sabaha karşı ve ardından Pazartesi öğlen saatlerinde yaşadığımız iki ayrı sarsıntı ülkemizde büyük bir felakete yol açtı.

Yazar - İbrahim Keskin
Okuma Süresi: 4 dk.
992 okunma
İbrahim Keskin

İbrahim Keskin

ikeskin2@gmail.com - 0 542 327 40 90
Google News

Pazar gecesi sabaha karşı ve ardından Pazartesi öğlen saatlerinde yaşadığımız iki ayrı sarsıntı ülkemizde büyük bir felakete yol açtı. Son yılların, belki de yüz yılın en büyük felaketlerinden birisi. Ölü ve yaralı sayımız her geçen gün artıyor.

Bir taraftan kaybettiğimiz binlerce vatandaşımıza üzülürken, gözyaşı dökerken diğer yandan hayatta kalanlara yardımcı olabilmek için yarış halindeyiz. Gün birlik ve beraberlik günü diyerek çıktığımız yolda herkes gücü oranında maddi ve manevi yardımlar yapmaya çalışıyor, depremzedeler için yardım topluyor, deprem bölgesine giderek elimizi taşın altına koyuyoruz.

Pandemi, ekonomik sıkıntılar, soğuk ve kış derken bir de yaşadığımız bu deprem Türkiye’yi oldukça sarstı. Allah beterinden korusun diyorum. Türk Milleti güçlüdür, hem psikolojik hem de fiziksel olarak yaşadığı bu zor günleri atlatacaktır. Hem de kısa sürede. Buna inanıyorum. Yaralarımızı da saracağız, elbette bu zor günleri geride bırakacağız.

İnanın siyasilerin (muhalefetiyle, iktidarıyla) birbirlerine söylediklerine hiç kulak vermiyorum. Önemli olan deprem ve sonrası yaşananlar, çekilen acılar, yaşanan sıkıntılar. Enkaz altında kalanları düşündükçe bir yandan da empati yapıyorum. Gerçekten zor hem de çok zor. Kolay değil, felaketler Türkiye’nin üstüne kara bulut gibi çökmüş hep üst üste geliyor. Bunu da yeneceğiz inşallah.

Dile kolay, 13 milyondan fazla insanımızı etkileyen büyük bir felaket. Dünyanın hatta Avrupa’nın başka bir ülkesinde bu olay meydana gelseydi o ülke inanın yok olurdu. Kelimelerle ifade edilemeyecek kadar büyük bir olay. Türk toplumu olarak yaşadığımız en büyük felaketlerden birisi şüphesiz ki deprem. 1999 depremini hatırlıyorum da bu kadar imkanlarımız olmamasına, teknolojinin bu kadar gelişmemesine, iletişimin yetersiz olmasına rağmen hepimizi derinden etkilemişti. 18 binden fazla vatandaşımızı kaybetmiştik.

Son deprem ise yıkıcı oldu, o nedenle acımız büyük. Deprem öncesi sürece bakacak olursak dünyayı etkileyen bir pandemi yaşamıştık. 2 yıl boyunca normal hayata dönememiştik. Ardından sel ve yangın felaketleri atlattık.  Bunların hepsini 3 yıl içerisinde yaşadık. Tüm bunlar insanlarımızı psikolojik olarak ta etkiledi ve etkilemeye devam ediyor. Bunların da altından kalkacağız inşallah.

Şimdi acıları paylaşma, acı çekenlere elimizi uzatma zamanı.

Deprem bölgesinde zarar gören vatandaşlarımıza el uzatma zamanı. Yiyeceğini, içeceğini, temel ihtiyaçlarını karşılama zamanı. Barınmasından tutun giyimine kadar… Depremzedelerin büyük bir desteğe ihtiyacı var. Onlar için küçücük te olsa bir iyilik yapabiliriz. Yalnız olmadıklarını hissettirmeliyiz. Gün birlik ve beraberlik günü.

Deprem sonrası Ankara’da gördüğümüz deprem seferberliğini, yardımlaşmayı gördükçe insanın gözleri doluyor. Biz zor günlerin milletiyiz, bu kadar acı, bu kadar travma, bu kadar sıkıntı ve sorun bize vız gelir.

Bu günleri de hep birlikte atlatacağız.

Ama atlatırken eksiklerimizi, yanlışlarımızı da görerek ona göre tedbirler almamız, kendimizi ona göre yetiştirmemiz lazım. Her şey kader değil, kaderi değiştirmek yine bizim elimizde.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları